Prof. Osman Müftüoğlu: ‘Derin pandemi’ye dikkat

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, pandeminin görünmeyen yüzündeki sorunları sıraladı. Müftüoğlu, kaygı sorununun zirve yaptığını, bellek sorunlarının …

Prof. Osman Müftüoğlu: ‘Derin pandemi’ye dikkat

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, pandeminin görünmeyen yüzündeki sorunları sıraladı. Müftüoğlu, kaygı sorununun zirve yaptığını, bellek sorunlarının çoğaldığını, uyku bozukluğunun yaşandığını söyledi.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesinde ‘Pandeminin dibi derinde’ başlığıyla yayımlanan yazısında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin seyriyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Aşı bağışıklığının mükemmel neticeler verdiğinin görüldüğünü söyleyen Müftüoğlu, “Bizde de başka ülkelerde de aşıyı yaptıranlar paçayı -önemli ölçüde- kurtarabiliyor” ifadesini kullandı. Müftüoğlu, aşılandıktan sonra verisi kapanlarda bile hastalığın ya belirtisiz ya da çok hafif sorunlarla geçip gittiğini vurgulayarak “Kısacası şüpheye mahal yok. Mevcut aşıların hepsi kesinlikle işe yarıyor” diye yazdı.

Müftüoğlu, yazısının ‘Derin pandemi’ye dikkat’ başlıklı bölümünde ise pandeminin görünmeyen yüzünü değerlendirdi. İnsanların her akşam yayınlanan günlük koronavirüs tablosundaki sayılara takılıp kalmaması gerektiğini belirten Müftüoğlu, orada sadece pandeminin ‘görünen yüzünün’ olduğunu söyledi.

“Olan biteni daha dikkatli izleyen ve yorumlayan deneyimli pandemi uzmanları için ise ‘derin pandemi’, yani pandeminin ‘gözden ırak neticeleri’ de en az turkuvaz tablodaki rakamlar kadar önemli. ‘Hocam, bu derin pandemi meselesi de nereden çıktı?’ diyorsanız -ki deyin- aşağıdaki kutuları lütfen daha bir dikkatle inceleyin” diyen Müftüoğlu, şunları sıraladı:

“KAYGI SORUNU ZİRVE YAPTI”

“Pandeminin ruhumuzda açtığı yaralar, en az bedenimizde yaptığı tahribat kadar önemli. Pandemi uzadıkça daha sık depresyon, daha çok dikkat dağınıklığı, daha fazla takıntı problemi ile karşılaşacağımız kesin. Pandeminin yarattığı ‘derin endişe’ ruh sağlığı uzmanlarına göre ‘derin pandemi’nin en mühim, en belalı neticelerinden biri olacak, neticede de ruh sağlığı uzmanlarına çok iş düşecek. 

“BELLEK SORUNLARI ÇOĞALDI”

Pandemide evinde en uzun süre mahsur kalanlar, en yoğun sosyal izolasyona maruz bırakılanlar, neticede de en fazla yalnızlaşanlar 65 yaş üstü insanlarımız oldu. Neticede sosyal izolasyona kaygı/endişe problemi ve yetersiz tıbbi bakım da eklenenince bir miktar bellek kaybı kaçınılmaz hale geldi. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda demansın yani bunamanın her türlüsüyle daha sık karşılaşacağımız kesin. Kısacası nörologlarımıza da çok iş düşecek.

“UYKUDA SORUNLAR BAŞLADI”

Uyku bozukluğu da çok yaygın bir problem ve bu sorun da derin pandeminin en önemli sağlık arızalarından biri olarak tarihe geçecek. Uyku arızaları sadece yetişkin ve yaşlılarımızı değil, çocuklar ve gençlerimizi bile etkiledi. Konuyu uyku uzmanlarına havale edecek, çözüm önerilerini onlardan bekleyeceğiz.

“OBEZİTE PATLADI”

Obezite ülkemiz için zaten mühim bir meseleydi, şimdi çok daha önemli bir sağlık problemi haline geldi. Bilhassa 65 yaş üstü ve 25 yaş altı grupta inanılmaz bir obezite patlamasının bizi beklediğini gösteren işaretler var. Pandemiden sonra iç hastalıkları, endokronoloji ve beslenme uzmanlarına da çok iş düşecek.

“KEMİK VE KASLAR ERİDİ”

Hareketsizlik pandeminin başından bu yana en önemli sağlık zararlılarından biri oldu. Sorun derinleştikçe de sadece kaslarımız değil, kemiklerimiz de eridi. Bu iki dokusal kayıp öncelikle yaşlılarımızı tehdit ediyor ve bizi gelecekte daha fazla sayıda yorgun, kemiği ve kası erimiş, dengesi bozulmuş, iskelet sistemi arızaya geçmiş yaşlı insan bekliyor. Bu sorunun çözümünde de metabolizma ve endokronoloji uzmanları çok ter dökecekler.”

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

BİZE ULAŞIN

HARİTADAKİ YERİMİZ